Kutadgu Bilig’de pişmanlık duygusu
Timur Kocaoğlu
Bir sanat eserinin değeri sadece neyi anlattığıyla değil, anlatılmak istenileni nasıl sunduğuyla ölçülür. Bu yüzden bazı pendnâme, siyâsetnâme ve felsefi eser yazarları eserlerine canlılık vermek için öğüt ve düşüncelerini ya birer fıkra, küçük hikâye biçiminde (Bostan, Gülistan gibi), ya da sembol (remz) yoluyla (Hayy bin Yekzan, Mantıku’t-Tayr gibi) anlatma usulünü kullanmışlardır. Kelile ve Dimne, Ezop, La Fonten hikâyeleri, Hayy bin Yekzan ve Mantıku’t-Tayr gibi eserlerde hem hikâye hem de sembol vardır. Hikâye yerine diyalog ve hareketlerin ağır bastığı Kutadgu Bilig’de dört sembolik kişi görülür: 1. Adalet’i temsil eden hükümdar KünToğdı; 2. Saadet’i temsil eden vezir Ay-Toldı; 3. Akıl’ı temsil eden vezir Öğdülmiş; 4. Akıbet’i temsil eden derviş Odgurmış. Ayrıca bu kişilerden ilk üçü (Kün-Toldı ve Öğdilmiş) amel’i, Odgurmuş ise iman’ı temsil ederler. Bu yazıda, Kutadgu Bilig’in, başka öğüt verici eserlerden ayrılan özelliği, yani belirli temalarla düşüncelerin nasıl sunulduğu üzerinde durulacaktır.
Makalenin tamamına erişmek için lütfen linki tıklayın: Kutadgu Bilig’de pişmanlık duygusu Sayfa 246