Eski Uygur Türkçesi Budist metinlerinde kadın anlayışı ve etkileri
Arş. Gör. Nurdan Besli
Özet:
İ.Ö. 600 yılında Hindistan’da kurulmuş olan Budizmin Türkler tarafından kabul edilmesinin ardından bu inanç doğrultusunda birçok eser vücuda getirilmiştir. Eski Uygur Türkçesi dönemi, Budist eserlerin verilmeye başlandığı ve dinin yayılma imkânı bulduğu önemli bir dönemdir. Dönemde, din felsefesinin ve inanç esaslarının aktarıldığı temel kaynaklar, Budizm için olduğu kadar Türk dili için de önemlidir. Dine dair pratik bilgilerin öğrenilmesinin yanı sıra dini sevmek, kabullenmek ve bir din algısı geliştirebilmek için dinî kaynaklardan yararlanma, insanoğlunun hayatında var olmuş ve gelecekte de var olacak en tabî ihtiyaçtır. Toplumun mensup olduğu dine ait algı ve inanışlar, toplum zihniyetine ve bilinçaltına etki etmekte, bu etki yüzyıllar sonra hiç beklenmedik bir şekilde kendini gösterebilmektedir. Budizm’de kadına karşı negatif bir algının varlığı bilinmesine rağmen çeşitli nedenlerden dolayı bunun aksini savunanlar azımsanmayacak kadar fazladır. Budist inanışta yer alan kadına yönelik tartışmaların aslının tespit edileceği kaynaklar hiç şüphesiz ki yazılı kaynaklardır. Eski Uygur Türkçesi metinlerinin varlığı bu tartışmaya yön verebilecek niteliktedir. Budist metinler ışığında, Eski Uygur Türkçesinde kadına yönelik negatif bir algıdan söz etmek mümkündür. Kadının değerli olduğu durumlar ise ancak toplumda edindikleri ve çoğunlukla erkeklerin işlerine yararlı oldukları roller iledir. Türklerin Budizme yönelik algı ve inanışları İslamî dönem eserlerinde de kendini göstermektedir. Bu anlamda dinî kabullerin etkileri insanı ve toplumu etkilemekte ve ona yön veren en önemli unsurların başında gelmektedir.
Anahtar Kelimeler: Eski Uygur Türkçesi, Budizm, Kadın, Bakış Açısı
Makalenin tamamına erişmek için lütfen linki tıklayın: Eski Uygur Türkçesi Budist metinlerinde kadın anlayışı ve etkileri