You Are Here: Home » Uygur Kimliği, Dili ve Dini » Eski Uygurca Altun Yaruk Sudur’dan “Aç Bars” hikâyesi

Eski Uygurca Altun Yaruk Sudur’dan “Aç Bars” hikâyesi

Muhammed DORUK

Çin’in kuzeyinde yaşayan ve tarihî kaynaklarda Dokuz Oğuzlar olarak da bilinen Uygurlar, Karluklar ve Basmillerle birleşip II. Kutluk devletini yıktıktan sonra Türk tarihinde “Uygurlar” dönemini başlatmışlardır. Uygurların, yerleşik hayata geçen ilk Türk kavmi olması siyasi, içtimai ve kültürel değerlerini Göktürklerden farklı hâle getirmiştir. Uygurların, IV. asırda yüksek bir kültüre ulaşmış olduklarını, diğer Türklerden önce büyük kültürlerle temas kurduklarını ve bilgi, kültür, ticaret gibi birçok yeni şeyler öğrendiklerini Çin kaynakları bildirmektedir (Ögel 1971:86). Din olarak Budizmi ve Manihaizmi benimseyen Uygurlar, bu dönemlerde altın çağlarını yaşamışlardır. Bu dönemlerde yazılan eserler daha çok dinî nitelikte olup Toharcadan ve Soğudcadan Çinceden tercüme şeklindedir. Çoğu çeviri mahiyetinde olan ilahiler, hikâyeler, fal kitapları ve şiir mecmuaları bu dönemin zengin muhtevasını teşkil etmektedir. Özellikle Buda’nın hayatını ve Budizm’in felsefi dünyasını anlatan ve Sanskritçe adı Suvarnaprabhasa-sutra olan Altun Yaruk Sudur da dönemin önemli eserlerindendir.

Makalenin tamamına erişmek için lütfen linki tıklayın: Eski Uygurca Altun Yaruk Sudur’dan “Aç Bars” hikâyesi

Uygur Akademisi © Her Hakkı Saklıdır.

Scroll to top