Eski Türkçede yaratıcı kavramı ve adları
Yrd. Doç. Dr. Aziz GÖKÇE
Özet:
Türkler üzerine dil bilimi, tarih ve dil bilgisi araştırmaları yapan ister Batılı ister Doğulu olsun bütün bilim adamlarının ortak kanaati, ilk yazılı metinlerimiz olan Orhon Yazıtları’ndan itibaren Türkçenin yüksek bir ifade imkânına sahip olduğu gerçeğidir. Bu metinlerde, bilinen Türk adlı ilk devletin kurucuları, millet, yurt, vatandaş ilişkileri, savaşlar, komşu halklar ve onlarla ilişkiler, devlet-millet-vatan birliği gibi konular yer almaktadır. Türkler, Orta Asya gibi zor iklim şartlarının ve kanlı savaşların hüküm sürdüğü bir coğrafyada doğayı, varlıkları ve insanı adlandırırken beraberinde daima bir “yaratıcı”yı da adlandırmışlardır. İlkin Kök Tengri (Tengricilik) dinini kabul eden Türklerin sonradan Budist ve Manihaist oldukları, ardından İslâmiyet’i kabul ettikleri malûmdur. Din değişikliği ile sadece inanç sistemi değil, alfabe, kültür ve kısmen de değerler değişikliği de söz konusu olmasına rağmen, Türklerin her zaman yaratıcıya inandıkları ve onu farklı isimlerle adlandırdıkları bilinmektedir. Ancak bu konu üzerinde yapılan çalışmalar bugün için bir hayli sınırlıdır. Konunun dinler tarihi ve tarih açısından taşıdığı önemin yanı sıra, dil bilgisi ve söz varlığı açısından da son derece önemli olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.
Makalenin tamamına erişmek için lütfen linki tıklayın: Eski Türkçede yaratıcı kavramı ve adları Sayfa 18