Disney Film şirketinin “Mulan” filmi çekilirken Uygur kamplarını görmezden geldi
Araştırmalarımızda, Turfan’da “Eğitim Merkezi” olarak bilinen ve “Mulan” filminin çekildiği kampın, çakıl ve çimento fabrikasının kurulduğu ve rehinelerin ücretsiz kullanıldığı Turfan-Toksun karayolu üzerindeki bir ormanda yer aldığı ortaya çıktı. Uluslararası Uygur İnsan Hakları Derneği başkanı Rabiya Kadir hanım dün örgütün internet sitesinde, Disney Film şirketinin Turfan’daki kamplara göz yummasını “zalime destek olma eylemi ve ABD’nin imajının lekelenmesi” olarak kınayan bir açıklama yayınladı.
Önceki günlerde yaptığımız incelemelerde, Turfan ili ve çevresinde Disney film şirketi tarafından çekilen Mulan filmi sırasında, çevreinde ”Eğitim Merkezleri” 1. 2. ve 3. adında 8 kamp olduğu ortaya çıktı. Bugün yaptığımız incelemede, bu 8 kamptan biri olan 4. ”Eğitim Merkezi”nin Turfan-Toksun Karayolu boyunca bir ormanda bulunduğu ortaya çıktı. Toksun İlçesindeki bir polis memurunun açıklamasına göre, nispeten büyük olan kamp, Turfan şehrine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktadır.
Rabiya Kadir hanım, dün yaptığı açıklamada, Disney sinemacıları için çok para kazanmanın ve işlerini büyütmenin zor olmadığını, ancak ahlak sınırlarını aşmadan ve kanunu çiğnemeden bunu yapmanın zor olduğunu söyledi.
Tutuklulardan bazıları, özellikle de sözde “ağır suçlar” işleyenler, kamptaki insanın çok sayıda olması nedeniyle Zhongtai Yanhua Güruhu’nun Toksun’un Alguy pazarındaki çimento fabrikasında çalıştırıldı. Kamp 4’ün esirlerinden bazılarının, Zhongtai’deki çimento fabrikasında sabah 6’da polis gözetimi altında götürülüp çalıştırılır ve Saat 20: 00’de geri döner, Diğerleri kampın yurtlarında çalışıyor.
Bu durum karşısında Rabiya Kadir hanım, 13 Eylül’deki ifadesinde şirketi zorbanın yanında yer almakla kınadı.
Uygur Özerk Bölge Parti Komitesi Propaganda Dairesi ve Turfan Emniyet Müdürlüğü’ne “Mulan” filminin sonunda özel bir teşekkür edilmiştir ve Rabiya hanım, minnettarlığı “etnik soykırım yapan cani bir hükümetle el sıkışması” olarak nitelendirdi ve insani açıdan “iğrenç bir manzara” olarak kınadı.
Kaynak: Özgür Asya Radyosu
Uygur Akademisi Ahmet Suluk tarafından Uygurcadan Türkçeye çevrildi.
