Çin sarayında bir Uygur Cariye: İparhan
Arş. Gör. Fatma Ecem CEYLAN1
Giriş
Çin tarihinde köklü bir geçmişe sahip olan Uygurlar, Çin kaynaklarında Hunlar’ın nesilleri olarak kabul edilir.2 Tang döneminden itibaren Çin ile daima münasebette olan Uygurlar, günümüze kadar varlığını sürdüren en güçlü uluslardan birisidir. Bugün dünya çapında gerek tarihi gerek kültürü ile neredeyse her alanda araştırılan Uygurlar üzerine yazılan birçok çalışma bulunmaktadır.
Türk medeniyetinin en önemli parçalarından biri olan Uygurlar’ın tarihinin araştırılması Türk dünyası açısından da oldukça büyük önem arz etmektedir. Çin tarihinde Uygurlar ve Çinliler arasında “heqin politikası”3 altında yapılan birçok evlilik bulunmaktadır. Ancak bu evlilikler Qing dönemine kadar genellikle Çin sarayından gelen prensesler ile Uygur kağanları arasında olmuştur. Bu prenseslere örnek olarak; Tang İmparatoru Suzong’un kızı Prenses Ningguo ( 宁国公主 ), Tang İmparatoru Xianzong’un kızı Prenses Taihe ( 太和公主 ) ve Tang İmparatoru Dezong’un kızı Prenses Xian’an’ı ( 咸安公主 ) verebiliriz.4 Qing döneminde ise “heqin politikası” adı altında olmayan ama Uygur bir kızın Çin sarayına giriş hikâyesine yer verilmektedir. Bu çalışmada, sayın Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu’nun “Dilşad Hatun” adlı makalesinde yer verdiği Dilşad Hatun’un (İparhan’ın) hayatına yeni kaynaklar ışığında yeni bir bakış açısı getirilmeye çalışılacaktır.
İparhan (Xiang Fei) Efsanesi Hakkında
Çin ve Uygur tarihinde önemli bir yer teşkil eden İparhan ( 伊帕尔罕 ), günümüzde Dilşad Hatun, Xiangfei ( 香妃 ) ve Rongfei ( 容妃 ) adıyla da bilinmektedir. Tarihi kayıtlardan elde ettiğimiz verilere göre, İparhan, ünlü Sufi Piri Ahmet Kazani’nin (MakhdūmiAzam)5 torunu Afak Hoca’nın6 soyundan gelmektedir. Babasının adı Ali Hoca ( 阿里和卓 ), abisinin adı Tuerdu (图尔都 )’dur.7 Bazı kaynaklarda Hoca Cihan ile evli olduğu bilgisine yer verilmiştir. Adına oyunlar, hikâyeler, şarkılar, şiirler yazılmış olan İparhan, günümüzde Çin ve Uygur tarihinin bir bütün içerisinde araştırılmasına katkı sağlamıştır. Teninin kokusu ile dillere destan olan bu güzel kadın, Çin tarihinde barışın, Uygur tarihinde ise kahramanlığın sembolü olmuştur. Dünya çevresinde “İparhan” üzerine yapılmış araştırmalar “İparhan ve Qianlong”8 efsanesi temel alınarak yapılmıştır. Böylelikle İparhan, bazı kaynaklarda İmparator tarafından Türk topraklarından esir alınan, memleketinden ayrı bırakılan güzel olarak tasvir edilmiştir.9 Kaynaklarda yer alan iki efsaneden ilki şu şekildedir:
Dilşad Hatun Efsanesi 1
18.yüzyılda Hui bölgesini (Sincan bölgesi) sınırları içine almak isteyen İmparator Qianlong, bu maksatla bölgede çıkan Hocalar İsyanı’ndan faydalanmayı amaçlar. Kuçar Beyi Hocası Bey ile Hoten Beyi Hoşkepek Bey’in ihaneti ile Hocaların askeri durumlarını öğrenen Qianlong bölgeye büyük bir ordu gönderir. Vatanlarını Qing Hanedanlığı’na teslim etmek istemeyen Hocalar iki yıl boyunca vatanı müdafaa etmek için kahramanca savaşırlar. Hocaların arasında eşi Hoca Cihan ile beraber Qing askerlerine karşı savaşan kahraman bir Türk kadını vardır. Bu kadın, güzelliği ve kahramanlığı dillere destan olan Dilşad Hatun’dur. Qing kuvvetlerinin gücünü bastıramayan Hocalar, Bedehşan’a sığındıklarında Mançular’dan korkan Bedehşan Emiri iki hocayı da öldürüp başlarını Qing kuvvetlerine teslim eder. Dilşad Hatun’un güzelliğini duyan İmparator Qianlong ise hem böylesine güzel bir kadına sahip olmak hem de Müslüman Türklerin dostluğunu kazanmak için Dilşad Hatun’un Pekin’e getirilmesini emreder.
Kocasının öldürülerek başının Qing askerlerine teslim edildiğini bilmeyen Dilşad Hatun, halkının güvenliği ve halkına bir nebze faydalı olabilmek için Pekin’e gitmeyi kabul eder. Pekin’e vardıklarında kocasının ve akrabalarının çoktan öldürüldükleri haberini alan Dilşad Hatun’un artık iki amacı vardır: Birincisi; askerlerin Türk topraklarından çekilmesini sağlamak, ikincisi ise; İmparator Qianlong’u öldürmek. Ziyaret günü zırhını kuşanan Dilşad Hatun İmparator’un karşısına da atla çıkar. Saraya girdiklerinde herkes İmparator’un önünde eğilirken Dilşad Hatun; Vali tarafından yere kapanması için yapılan ihtar üzerine “Müslüman olduğumu unuttunuz mu? Biz yalnız Allah’a secde ederiz. Üstelik o benim düşmanımdır” der. Dilşad Hatun’un İmparator’a karşı yaptığı bu itaatsizliğin cezası ölümdür. Ancak İmparator Qianlong bu durumu anlayışla karşılar. İmparatorun onu selamlaması üzerine kılıcını çeken Dilşad Hatun: “Bu, bir teslim olma değildir, kılıcımı size Çin askerlerinin Türkistan’dan çekilmeleri şartıyla veriyorum” der. İmparator, Dilşad Hatun’dan o kadar etkilenmiştir ki onu zorlamak istemez. Onu, bir gün mutlaka ikna edeceğini bilir. Ana İmparatoriçe, Dilşad Hatun’un sarayda kalmasının her ne kadar tehlikeli olduğunu, vatanına geri gönderilmesi gerektiğini İmparator’a söylese de İmparator Qianlong bunu kabul etmez. Aksine Dilşad Hatun’u memnun edebilmek için ona her gün hediyeler göndermeye devam eder.
İmparator Qianlong onu ziyaret ettiğinde Dilşad Hatun her seferinde ondan kaçarak “Eğer bana dokunursan hem seni, hem kendimi öldürürüm” der. Onu memnun etmek için her çareye başvuran İmparator Qianlong çarsısı, bahçesi ve camisi bulunan bir Müslüman mahallesi inşa ettirir. Sarayın bahçesine onun doğduğu yerlerde yetişen ağaç ve çiçek çeşitleri ektirir. Memleketinden kökleriyle beraber iğde ağaçları getirtir. Ayrıca Kaşgar’dakiyle aynı özellikte bir Türk hamamı inşa ettirir. Uygur bölgesinin güvenliğini sağlayan Hocalara düklük, prenslik gibi unvanlar verir. Müslümanlar da benim halkımdır diyen İmparator Qianlong, Müslüman toplulukların bulunduğu yerin ortasına da cami inşa ettirir. Ayrıca Beylerin refakatinde gelen ve savaşlarda esir edilen Türk askerleri teşkilatlandırılır ve muhafız alayı olarak Dilşad Hatun’un emrine verilir. Bu askerlere üç Çin gümüş lirası maaş bağlanır. Ancak Dilşad Hatun’a evlenme teklif eden İmparator Qianlong, Dilşad Hatun tarafından yine reddedilir. Bunun üzerine Ana İmparatoriçe, Dilşad Hatun için korkunç planlar tasarlamaya başlar. Önce Dilşad Hatun’a bir hançer göndererek: “Ya evlensin, ya da kendini öldürsün.” diye haber yollar, fakat o “Ölümden korkmuyorum, fakat daha vazifelerim var. İntikam almadan ölmek istemiyorum.” diye cevap verir. Bunun üzerine İmparator’un annesi İmparatoriçe ile birleşerek İmparator’un ibadette olduğu bir gün Dilşad Hatun’u “Resimler Sarayı”nı gezme bahanesiyle kandırır ve gezi sırasında onu ipek bir iple boğdurur. Dilşad Hatun’un öldürüldüğünü öğrenen Qianlong ise saraya döndüğünde artık her şey için çok geçtir.10
İparhan Efsanesi 2
Hoca soyundan gelen güzel Prenses, Hui topraklarında doğup büyür. Vücudunda insanları mest eden çok güzel bir misk kokusu vardır. Bu koku öyle banyoda kullanılan sabunla parfümle vücutta kalacak bir koku değildir. Öylesine doğal bir kokudur ki, Prenses’i tüm Çin’de meşhur eder. Herkes de bu yüzden onu Xiangfei (Kokulu Cariye) diye çağırır. Xiangfei’in adı dilden dile İmparator’a kadar ulaşır. Bu sırada bölgede Hocalar İsyanı çıkar. İmparator Qianlong için yeni bir fırsat doğar. Bölgeye asker göndermek durumunda kalır ve askerlerine Xiangfei’i ona getirmelerini emreder. Ona esir gibi davranmamalarını, onu saraya kadar iyi bir şekilde ağırlamalarını emreder. Qing sarayına vardıklarında Xiangfei’in kokusu saraya kendisinden daha önce varır. İmparator o kadar mutludur ki içtenlikle selamlar Xiangfei’i. Xianfei’in gözlerinde ise nefret ve kin vardır. İmparator pes etmez. Hediyeler gönderir ancak Xiangfei’in İmparator’a teslim olmaya hiç niyeti yoktur. İmparator Qianlong, bu sefer saray kadınlarını gönderir onunla konuşmaları için. Xiangfei ise elbisesinin kolunda gizlediği parlak keskin hançerini çıkartarak “İmparator beni zorlamaya devam edecekse tez zamanda dileğimi gerçekleştirse iyi olur” der. İmparator Qianlong, bu olayı duyunca onu zorlayamayacağını, onun gerçekten çok güçlü bir kadın olduğunu anlar. Xiangfei’e yaklaşmak için başka bir yöntem arar. Bu yüzden öncelikle onun memleket özlemini gidermek için sarayın batı bölgesine bir bina inşa ettirir. Bu binanın yanına da Uygur ve Müslüman geleneklerine uygun bir saray ve bu sarayın içine Türk geleneklerine uygun bir hamam inşa ettirir. Xiangfei’e özel Müslüman yiyecekleri hazırlatır. Ancak Xiangfei’i yine de ikna edemez.
Ana Kraliçe ise bu durumu öğrenince Qianlong’a ya Xiangfei’i öldürmesini ya da onun dileğini gerçekleştirerek serbest bırakmasını emreder. Ancak Qianlong’un Xiangfei’den vazgeçmeye niyeti yoktur. Ana Kraliçe ise bu sorunu ortadan kaldırmalıdır. İmparator’un ibadet için saraydan ayrıldığı bir gün yemek düzenleyerek Xiangfei’i çağırtır. Ana Kraliçe ona; “Eğer İmparator Qianlong’u istemiyorsan kesinlikle intihar etmelisin” der. Xiangfei ise hiç tereddüt etmeden böyle bir şeyin asla olmayacağını söyler. Ana Kraliçe, bunun sonucunda Xiangfei’i öldürtür. Xiangfei’in ölüm haberini alan İmparator saraya döndüğünde doğrudan Xiangfei’in odasına gider. Oda boştur ama havayı Xiangfei’in o güzel kokusu doldurmuştur. Qianlong, Xiangfei’e olan sevgisinden hemen onun naaşının Kaşgar’a götürülmesini ve orada hazırlatılan mezara gömülmesini emreder.11
İparhan (Xiangfei) Efsanesiyle Bağlantılı Bir Hikâye Örgüsünde Yazılan Eserler
İparhan’ın ölümünden yaklaşık olarak 104 yıl sonra (1892) Xiao Xiong (萧雄 ) tarafından yazılan Batı Bölgesinin Karışık Hikâyesi Şiiri’nin dördüncü cildinde “Cariye Xiang Tapınağı ( 香娘娘庙 )” adlı bir şiir bulunmaktadır. Şiirde şu sözler yer almaktadır:
Tapınak suyla çevrili bir veranda gibi,
Kadınlar sırayla Cariye Xiang’a saygılarını sunmakta, İçin için ağlayarak ona altın kurbağa12 adıyorlar.
Gizlice dua ederek dileklerinin gerçekleşmesini arzuluyorlar.13 Şiirin ek kısmında ise şu sözler yer almaktadır:
Güzel cariye Xiangfei,
Qianlong ile Kaşgar arasında kalmış bir güzel,
Mecburen kaderine boyun eğmiş,
Vücudunda misk kokusu,
Dürüst ve içten,
Memleket özlemi içinde gidemez vatanına,
Sonraları gizemli olarak bilinir.
Kadınlar çocuk ister,
Kadınlar evlenmek ister ve ya evli çiftler aralarındaki anlaşmazlığın çözülmesini ister.
Herkes buraya duaya gelir.
Sık sık onu ziyaret ederler.14
Verdiğimiz şiirde Xiangfei’e dair ayrıntılı bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Xiangfei Tapınağı’nda Xiangfei’i bir tanrıça gibi gören ve ondan dilek dileyen insanlar olduğunu görmekteyiz. Bu şiir, Xiangfei hakkında yazılan ilk edebi eser olduğu için İparhan hakkındaki araştırmalar açısından oldukça önemlidir.
1907 yılında Wang Yanyun ( 王阎运 ) tarafından yazılan Wang Xiangyi’nin Tüm Eserleri ( 王湘椅先生全集 ) adlı eserinde yer alan “Kadın Biyografileri” bölümünde Xiangfei’e ait bir kısa bir hikâye yer almaktadır. Burada yer alan hikâye, bundan sonra Xiangfei üzerine yazılan tüm edebi eserlerin ana kaynağını oluşturmuştur. Burada yer alan hikâyeye göre; Qing Hanedanlığı’nın genişlemekte olduğu zamanda Hocalar İsyanı çıkar. Bu isyanda güzel bir kadın esir düşer. İmparator Qianlong onu cariye olarak saraya alır ve onu Huifei (Uygur Cariye) olarak çağırır. İmparator bu güzele âşık olur. Huifei ise nefret doludur. Öldürülen ailesinin intikamını almak ister. Onun ağırbaşlılığına hayran olan İmparator, Huifei’i sürekli onurlandırır. Qianlong’un ibadete gitmesini fırsat bilen Ana Kraliçe ise Huifei’in ölüm fermanını verir. Bunu duyan İmparator aceleyle saraya gelir. Ancak Huifei çoktan öldürülmüştür. Bu hikâyede “Xiangfei” adı geçmemesine rağmen hikâyenin ona ait olduğu anlaşılmaktadır.
1911 yılında, Li Yuerui ( 李岳瑞 ) tarafından yazılan Chunbing Odasının Tarihi Zulüm Kayıtları adlı eserde “Hanedanlık Kadınlarının Biyografileri ( 春冰室野乘·国朝列女传 )”15 bölümünde İparhan’a ait hikâye detaylı bir şekilde yazılmıştır. “Xiangfei” adının geçtiği ilk eser olduğu için araştırmalar açısından oldukça değerlidir. Hikâyenin ilk giriş kısmında İparhan’ın kokusunun güzelliğinden ve bu kokunun banyo ve ya parfümle elde edilemeyecek bir koku olduğundan bahsedilmektedir.16 Hikâye, daha önce bahsettiğimiz ikinci efsane ile benzer özellikler taşımaktadır. Ayrıca İmparator’un İparhan için Uygur bölgesinin özelliklerini taşıyan bir çarşı ve ibadethane inşa ettirdiği bilgisine yer verilmektedir. Ancak efsanenin bu hikâyenin yazımından daha önce ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Li Yuerui tarafından yazılan İparhan hikâyesi bundan sonra İparhan hakkında yazılan birçok esere kaynaklık etmiştir.
1914 yılında Pekin’deki Yasak Şehir’in Türk usulü hamamında bulunan genç, güzel bir kadın portresinin altında Xiangfei’i tanımlayan bir yazı yer almaktadır.17 Bu yazı, Li Yuerui’nin Chunbing Odasının Tarihi Zulüm Kayıtları kitabında yer alan Xiangfei tasvirine çok benzemektedir. Xiangfei portresinde zırh giymiş bir şekilde betimlenen Xiangfei’in belinde de bir kılıç vardır.18 Resimde kahraman bir güzel olarak tasvir edilen Xiangfei’in bu portresinin İtalyan Ressam Giuseppe Castiglione19 tarafından yapıldığı sanılmaktadır.20
1916 yılında Cai Dongfan ( 蔡东藩 ) tarafından yazılan Qing Döneminin Tarihi Olayları ( 清史通俗演义 ) adlı eserde tasvir edilen Xiangfei, Profesör Çandarlıoğlu’nun “Dilşad Hatun” adlı makalesinde yer verdiği Dilşad Hatun’un hikâyesiyle benzer özellikler taşımaktadır. Bu hikâyeye göre; Xiangfei, Hoca Cihan’ın eşidir. Hoca Cihan ile Qing güçleri arasında çıkan savaşta esir düşerek Pekin’deki saraya getirilmiştir ve sonunda Kraliçe tarafından öldürülmüştür.
1948’e kadar Çin’de Xiangfei üzerine yazılan birçok eserde Chunbing Odasının Tarihi Zulüm Kayıtları kaynak olarak alınmıştır. 1948 yılında Yong Jiantong ( 水建彤 ) tarafından “İparhan” adında bir opera bestelenmiştir. Ancak burada betimlenen İparhan hikâyesi farklı bir boyuta ulaşmıştır. Eserde İparhan, Hoca Cihan ile evlendikten sonra Türkistan bayrağının önünde şarkı söyleyerek dans etmektedir. Hoca Cihan İsyanı’nı bastıran Qing güçleri ise Hoca Cihan’ı öldürerek İparhan’ı esir alırlar. İmparator Qianlong, İparhan ile evlenmek ister ancak İparhan kabul etmez. İmparator, sabırla on iki yıl boyunca İparhan’ı bekler. İparhan sonunda ancak Kaşgar bağımsız olursa onunla evlenmeyi kabul edeceğini söyler. İmparator Qianlong onun bu isteğini kabul ederek onu cariyesi olarak alır. Ancak İmparator, İparhan’a duyduğu büyük aşk ile İparhan’ı İmparatoriçe ilan etmek ister. Bunu duyan İmparatoriçe, İmparator’un ibadet için saraydan ayrılmasını fırsat bilerek İparhan’ı öldürtür.21
Çin Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra Xiangfei üzerine yazılan hikâyeler, efsaneyle orantılı bir şekilde yazılmış ve onu bir isyancı olarak tasvir etmiştir. Ancak 1976 yılından sonra İparhan üzerine yapılan yeni araştırmalar bu efsanenin aksi bir yaşam hikâyesini ortaya çıkarmıştır.
Yeni Kaynaklar Işığında İparhan
“Qianlong’un Uygur Müslüman Cariyesi” olarak birçok edebi esere konu alınan Xiangfei hakkında yapılan araştırmalar son yıllara kadar “İmparator Qianlong ve İparhan” hakkında yazılan hikâyelerin gerçek mi, efsane mi olduğunu kanıtlayamamıştır. Ancak 1937 yılında Pekin Üniversitesi’nde Profesör Meng Sen ( 孟森 ) Xiangfei Hakkında Gerçekler ( 香妃考实 ) adlı eserinde efsanelere konu alınan Xiangfei (İparhan)’in Rongfei olduğunu kanıtlamıştır. Böylelikle İparhan efsanesi üzerindeki gizemi aydınlatmış ve bizlerin “İparhan” hakkında yeni bilgilere ulaşmamızı sağlamıştır. Bu kaynaklara göre, İparhan, sarayda efsanelerde anlatıldığının aksi bir yaşam sürdürmüştür. Yirmi sekiz yıl boyunca İmparator’un gözde cariyesi olan İparhan, sarayda daima en üst düzey hürmet görmüştür. Yapılan araştırmalarda gerçek adına dair bir kaynağa rastlayamadığımız bu kahraman güzel, Çin tarih kayıtlarına “Hoca soyundan Rongfei ( 容妃霍卓氏 )” olarak geçmiştir.22 Bu kaynaklara göre, Rongfei 1760 yılında 27 yaşındayken Çin sarayına girmiştir. Qing Hanedanlık Tarih Kayıtları ( 清史稿 ) içerisindeki “Cariye Biyografileri ( 后妃传 )” bölümünde yer alan İparhan’a ait biyografide şu sözler geçmektedir:
Rongfei, Hoca soyundan, Hui bölgesinden gelen soylu kişi ve resmi olarak onurlandırılan kız. Saraya girerek “gui ren ( 贵人 )”23 unvanı aldı. Hızla “fei (妃 )”24 unvanına yükseldi. Öldü.25
Çin kaynaklarına göre İparhan’ın Çin sarayına giriş hikâyesi ise şu şekildedir: 1755 yılında Gar bölgesinde Cungarlar tarafından esir edilen Hoca Cihan ( 霍集占, Küçük Hoca) ve Hoca Burhaneddin ( 波罗泥都, Büyük Hoca) serbest bırakılarak Amursana’nın26 vasalları olarak hüküm sürmeye başlamıştır. Ancak Cungar ve Manchu hâkimiyetine boyun eğmek istemeyen Hoca Cihan ve Burhaneddin’in kardeşleri bölgede isyan çıkartmışlardır. 1757 yılında Amursana kendisinin de Çin İmparatoru tarafından öldürüleceğinden şüphelenerek Qing’e karşı başkaldırınca Hoca Cihan ve Hoca Burhaneddin de Qing’e karşı ayaklanmışlardır.27 İparhan’ın abisi Tuerdu ( 图尔都 ) ise bu isyanlara karşı çıkmış ve akrabaları tarafından dışlanmıştır. Bu yüzden de ailesiyle birlikte İli şehrine28 taşınmıştır. 1758 yılında, Hoca Cihan’ın ordusu Qing güçleriyle Yarkent’de karşı karşıya gelmiştir. İparhan’ın amcası Hüseyin ( 额色尹 ), abisi Tuerdu ve kuzeni Mahmut ( 玛木特 ) Qing Hanedanlığı’nın yanında yer alarak Hocalara karşı savaşmışlar ve Hoca Cihan dâhil bölgedeki büyük ve küçük hocaların isyanlarını bastırmışlartır. 1760 yılında İparhan’ın amcası Hüseyin ve kuzeni Mahmut’a İmparator Qianlong tarafından soyluluk unvanı ( 辅国公 )29 bahşedilmiştir. Abisi Tuerdu Başkent’e geldikten sonra İmparator Qianlong ona birinci dereceden taiji ( 台吉 )30 unvanını bahşetmiştir. Abisi Tuerdu ve tüm aile bireylerinin Pekin’e yerleşmesiyle beraber İparhan da Pekin’e yerleşmiştir. Ailesinin vasıtasıyla saraya girerek İmparator ile tanışma fırsatı elde etmiştir. Kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, İparhan’ın saraya giriş tarihi 19 Haziran 1760 tarihidir. Çünkü İparhan’ın saraya girdiği yıl Haziran ayında Fujian Eyaletinin Başkanı Wu Shigong, İmparator’a hediye olarak 18 adet lizhi ağacı göndermiştir. Saraydaki cariyelere bu meyve dağıtılırken İparhan ve ailesine de bu meyvelerden ikram edilmiştir. Bu da İparhan’ın tam bu zamanlarda saraya girdiğini göstermektedir.31
İparhan saraya girdiğinde daha 27 yaşında iken İmparator Qianlong 50 yaşındadır. 1762 yılında 29 yaşındayken Ana Kraliçe tarafından ona “Rong” adı verilerek “pin ( 嫔 )”32 derecesine yükselmiştir ve sarayda “Rongpin” olarak çağrılmıştır. 1766 yılında Kraliçe’nin ölümüyle beraber İmparator Qianlong saraya cariye almama kararı vermiştir. Bu karar, İparhan’ın lehine sonuçlanmıştır. 1768 yılında “fei ( 妃 )” derecesine yükselen İparhan, artık sarayda Rongfei Hoca olarak çağrılmaktadır.33 Sarayda maaşa bağlanan İparhan, her yıl maaş olarak 300 liang34 gümüş alır. Ayrıca her yıl Aralık ayının sonunda hizmetliler, mertebelerine göre kraliçeye, cariyelere ve soylulara sarı kuru üzüm, hünnap kurusu, liçi kurusu, beyaz kuru üzüm, Tibet hünnabı, nilüfer tohumu nişastası, kuru hurma (Trabzon hurması gibi) dağıtır. İparhan’a da her yıl saraya gelen bu meyvelerin en iyileri dağıtılır.35 Çünkü İparhan, İmparator’un en sevgili gözdesidir. Her şeyin en iyisine layıktır. Hatta 1765 yılında 16 Ocak’tan 20 Nisan’a kadar süren Güney gezisinde (Jiangnan, Suzhou ve Hangzhou) İmparator’a eşlik eden altı kişiden birisi olma hakkını kazanmıştır. Sarayda ve gittiği gezilerde İmparator daima İparhan için helal yiyecekler hazırlattırmıştır. İparhan, cariyelik mertebesi yükselene kadar sarayda kendi geleneklerine uygun giyecekler giymiştir. Müslüman kimliğine rağmen sarayda hiçbir zaman dini ve gelenekleri sorgulanmamış ve herkes tarafından büyük saygı görmüştür. Ancak Hui topraklarından36 Chang’an’a kadar gelen İparhan yine de memleket özlemi içindedir. Bu sebeple onun üzüldüğünü gören İmparator Qianlong, Bao Yue Lou’un37 karşısına Batı Chang’an caddesine Huizu38 özellikleri taşıyan bir bina ve cami inşa ettirmiştir.39 Bu binaya “Hui Sarayı” adı verilmiştir. İparhan ne zaman memleketini özlese İmparator Qianlong onunla beraber Bao Yue Lou’un güneyine bu sarayı görmeye gitmiştir.40 Bu da İmparator’un İparhan’ın dinine ve geleneklerine olan saygısını göstermektedir.
1768 yılında 35 yaşında iken İparhan’ın derecesi yükseldiği için artık kendi geleneklerine göre giyinmesi saray içinde uygun bulunmamıştır. İmparator, onun için saraya uygun elbiseler yaptırılmasını emretmiştir. Ayrıca İparhan’a elbiselerin yanında inci küpe, kolye gibi çeşitli takılar hediye etmiştir. 1771 yılında İparhan, İmparator’un Şubat ayından Nisan’ın ilk haftasına kadar süren doğu seyahatine eşlik etmiş ve yol boyunca ayçöreği, işkembe, baharatlı tavuk gibi birçok yiyecek hediye almıştır. Aynı yıl Mayıs ayında İparhan, İmparator’dan sonsuz yaşam sutrası, güç ve şans sembolü olan yeşim taşı, gümüş kristal görünümlü iki kulplu vazo, akik renginde reishi mantarı, gümüş ve sırmalı kumaş vb. gibi birçok hediye almıştır.41
1778 yılında 20 Temmuz’dan 26 Eylül tarihine kadar İparhan, İmparator ile beraber Shenjing gezisine çıkmıştır. Neredeyse her gezisinde İmparator’a eşlik eden İparhan, artık 6 kişinin içinde ikinci cariye olarak yerini almaktadır. Geziler sırasında İmparator Qianlong, diğer cariyeler domuz eti yerken daima ona helal yiyecekler hazırlatmış ve İparhan için Nunimat ( 努倪玛特 ) adında özel Müslüman bir aşçı getirtmiştir. İffeti, asaleti ve duruşuyla İmparator’un gönlünde taht kuran İparhan’ın Yuan Ming Yuan’de42 verilen davetlerde de masadaki konumu yükselmiştir.43
1785 yılında İparhan artık verilen davetlerde daha az bulunmaktadır. Ancak bunun sebebi İmparator Qianlong’un gözünden düşmesinden değil hastalanmasından kaynaklıdır. Maalesef bu ağır hastalığa dayanmayan İparhan, 19 Nisan 1788 tarihinde 55 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Ölümünden sonra 25 Eylül 1788 tarihinde Hebei eyaletinde İmparatorluğa ait Doğu Qing Mezarlığı’nın Cariyeler Bahçesi’ne ( 清东陵.裕妃园寝 ) gömülen İparhan’a ait eşyalar ise anı olarak akrabalarına hediye edilmiştir. İparhan’dan geriye kalan eşyaların ailesine dağıtımı şu şekilde yapılmıştır: “Ronfei’den Geriye Kalanlar Listesi”nde yer alan bilgilere göre; amcası Hüseyin’e ( 额思音 ) bir adet güç ve şans sembolü kulp, bir şişe enfiye,44 bir adet enfiye şişesi, bir top45 boğa yılanı desenli saten kumaş, bir top lacivert renkte geniş saten kumaş, bir top toprak renginde muslin kumaş, bir top lacivert renginde muslin kumaş verilmiştir. Tuo Ke Tuo (托克托 ), Kashen Hoca ( 喀申霍卓 ) ve Parsa ( 帕尔萨 )’ya Hüseyin’e verilen eşyaların aynısından verilmiştir. Ancak üçüne Hüseyin’e verilen muslin kumaşlardan verilmemiştir. İparhan’ın ailesindeki kadınlara ve abisi Tuerdu’nun eşine ise İparhan’a ait değerli eşyalar verilmiştir. Bunlar; bir adet güç ve şans sembolü kulp, bir adet enfiye şişesi, 200 liang gümüş, bir top mavi renk saten kumaş, bir top saray mavisi ipek kumaştır. Hüseyin’in eşine ise bir adet güç ve şans sembolü kulp, bir adet enfiye kutusu, bir top toprak renginde saten kumaş, bir top beyaz renk saten kumaş, bir top resmi makamlarda kullanılan mavi renk muslin46 kumaş, bir top resmi makamlarda kullanılan lacivert renk muslin kumaş verilmiştir. Amcası Parsa’nın eşine; bir adet güç ve şans sembolü kulp, bir adet enfiye kutusu, pembe ipek elbise, beyaz ince elbise verilmiştir. Uzak akrabalardan olan yengeleri ve kuzenleri bu altı kişiden daha azını almıştır.47
İparhan’ın mezarının bulunduğu Cariyeler Bahçesi’nin solunda İmparator Qianlong’un mezarı bulunmaktadır. Sağında ise İmparatoriçe Cixi’nin mezarı bulunmaktadır. Cariyeler Bahçesi, 1745 yılında İmparator Qianlong’un emriyle inşa edilmiştir. Bu mezarlık, kırmızı duvarlarla çevrili, kapısı, çatısı, koridoru olan Qing döneminin önemli yapılarından birisidir. İparhan’ın içinde bulunduğu mezar, diğer cariye mezarlarıyla benzerlik göstermektedir. Mezarın bulunduğu platformun üstünde bir çatı altında ise mezar bulunmaktadır. Platformun genişliği 134 cm’dir. İç derinliği, 13 metre 53 cm’ye denk gelmektedir. Platformun köşelerinin ve basamaklarının inşasında açık beyaz taşlar kullanılmıştır. Yaklaşık olarak 200 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan mezar yıllar içerisinde büyük zarar görmüştür. İparhan’a ait kefenin sol ve sağ kısımlarında dikey bir şekilde yazılmış karakterler yer almaktadır. Kefenin baş kısmında ise bakır renkte el yazısıyla yazılmış “Allah’ın adıyla…” anlamına gelen Arapça harfler bulunmaktadır.48 Kefenin üzerine yazılan bu Arapça harfler İparhan’ın ölümünden önceki hayatına ve kimliğine dair en büyük kanıt niteliğindedir. Çünkü Qing döneminde Qing ritüellerine göre gömülen cariyelerin kefenlerine genellikle Tibetçe ve Sanskritçe büyüler yazılmaktadır. İparhan’ın kefenine yazılan Arapça harfler ise İparhan’ın Müslüman kimliğine ve geleneklerine olan saygıyı göstermektedir. Dahası İparhan’ın saraya girdikten sonra dininden ve geleneklerinden hiçbir şekilde ödün vermediğini göstermektedir. Mezarda bulunan diğer eşyalar ise Qing gömme ritüellerine uygundur. Örneğin, İparhan’ın mezarında örgülü halde beyaz uzun bir saç bulunmuştur. Bu saçtan İparhan’ın ölüm yaşı ortaya çıkarılmaktadır. Bu kanıta göre, İparhan öldüğünde 55 yaşındadır. Ayrıca İparhan’ın mezarında kedigözü taşı bulunmuştur. Bu taş, Qing döneminde İmparator, İmparatoriçe ve cariye mezarlarında bulunan diğer kedigözü taşları ile benzerlik taşımaktadır. Bununla birlikte mezarda İparhan’a ait Suzhou’dan ithal edilen giysiler çıkarılmıştır. Kayıtlara göre, İparhan’ın sarayda giydiği giysilerin çoğu Suzhou’dan ithal edilmiştir.49 Bu da bu mezarın İparhan’a ait olduğunun en büyük göstergelerinden birisidir.
İmparator Qianlong’un Uygur Cariyesi Xiangfei olarak birçok efsaneye, şiire, romana, tiyatro oyunlarına, şarkılara konu alınan İparhan’a ait gizem de bu mezar ile birlikte açığa çıkarılmıştır. Kayılara göre, İmparator Qianlong’un bir tane Uygur cariyesi olmuştur. Onun adı da Rongfei (İparhan)’dır. Efsanelerde, romanlarda anlatıldığı gibi Qing Hanedanlığı’na karşı çıkan bir isyancı değildir. Aksine vatanının, memleketinin birliği ve bütünlüğü için ülkesine katkı sağlamış kahraman, vatansever bir Türk kadınıdır. Sarayda yaşadığı yirmi sekiz yıl boyunca memleketine ve insanlarına katkı sağlamıştır.
İparhan’a ait diğer bir mezar ise Kaşgar’da yer almaktadır. İparhan’ın mezarının Kaşgar’a getirildiğine dair birçok efsane yer almasına rağmen buradaki mezarın temsili bir mezar olduğu düşünülmektedir. Bu temsili Xiangfei Mezarı50, 1640’da inşa edilen Afak Hoca’nın babası için yaptırdığı Afak Hoca Türbesi’nde yer almaktadır. Çevrede “Hoca Mezarlığı” olarak da bilinmektedir.51 Bina, Uygur mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Arazi, 48.000 metrekarelik, 4,8 hektarlık bir alana sahiptir. Bu mezarda, İparhan’ın ailesinden beş nesle ait mezarlar bulunmaktadır. Bu türbeye toplam yetmiş iki insanın gömüldüğü söylenmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda toplam 58 mezar bulunmuştur. Türbe; ana giriş, iki mescit, dini kitapların bulunduğu kitap odası ve mezar odasıyla beraber beş bölümden oluşmaktadır. Türbe kapısının önünde bir havuz vardır. Havuzun etrafı ise kavak ağaçlarıyla çevrilidir.52
Efsaneye göre, İparhan’ın mezarının Kaşgar’a getiriliş hikâyesi ise şu şekildedir: İparhan hastalanarak öldükten sonra bu durum İmparator Qianlong’u çok üzmüştür. Şu an tek bir isteği vardır: O da İparhan’ın mezarını Kaşgar’a götürmektir. Ancak Qing geleneklerine göre cariyeler ancak imparatorun yanındaki cariye mezarlığına gömülebilir. İmparator Qianlong bu durum için bir çare bulmak zorundadır. Sanatkârlardan İparhan’a benzer bir heykel yapmalarını ve içini bezle doldurmalarını ister. Bu sıralarda İparhan’ın abisi de öldüğü için mezarın Kaşgar’a götürülmesi kolaylaşır. İmparator Qianlong, İparhan’ın ailesinden biri gerçek biri sahte olan iki tabutu da Kaşgar’a götürmelerini ister. Qing ordusu zorlu geçen altı aylık bir süreçte Kaşgar’a varır ve burada İparhan için gömme töreni yapılır. Bu da Xiangfei’e ait mezarın buraya nasıl getirildiğini anlatmaktadır.53 Başka bir kaynakta yer alan hikâyeye göre; Xiangfei öldükten sonra 66.666 kişiden oluşan bir ordu Xiangfei’in naaşını Kaşgar’a getirir. Kaşgar’a vardıklarından bu ordudan geriye sadece altı kişi kalmıştır. Aile mezarlığında yapılan araştırmalarda ise Xiangfei adına bir mezar bulunamamıştır. İnsanlar tarafından Xiangfei’in mezarının Kaşgar’da bulunduğu söylenince mezarın Afak Hoca Türbesi’nde yer aldığı söylenmiştir. Ancak Xiangfei mezarının hangisi olduğunu kimse bilmemektedir.54 Bu da Xiangfei’e ait mezarın gerçekten de Cariye Bahçesi’ne gömüldüğünü göstermektedir. Zaten Çin geleneklerine göre, evli kadınlar ve cariyeler ancak kocasının yanına gömülebilir.55 Bu sebeple İparhan’ın mezarının Kaşgar’a götürülmesi imkânsızdır. Çünkü İparhan’ın mezarının Kaşgar’a götürülmesi İmparator’un atalarına ve geleneklerine saygısızlık demektir.
Sonuç
Çin tarihinde ve Uygur tarihinde güzellik, kahramanlık sembolü olan İparhan hakkında çıkan efsaneler onun saray içinde ve halk üzerindeki etkisinin en büyük göstergesidir. 18. yüzyıldan itibaren hakkında birçok eser yazılan İparhan, birçok eserde isyancı olarak tasvir edilmesine rağmen geleneklerinden, göreneklerinden ve inancından vazgeçmeyen güçlü bir kadın olarak betimlenmiştir. İmparator’un ona olan aşkı ve onun için yaptıkları yıllar boyunca dilden dile dolaşmıştır. Genellikle Çin sarayına girdikten sonra İmparator’un isteklerine boyun eğen, inanç değiştiren cariyelerden biri olmamıştır. Kendi özünü daima korumuştur. Saraya ilk girdiği dönemlerde saray içinde dahi kendi memleketine özgü kıyafetler giyen, camiye giderek ibadetini yapan İparhan, kendi halkını da beraberinde yükseltmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’a Hürrem Sultan’ın Kanuni’ye olan aşkı gibi büyük olan bu aşk, İmparator Qianlong’u İparhan önünde dize getirmiştir. Onun uğruna bir Uygur çarşısı, Türk hamamı ve cami yaptıran İmparator Qianlong, İparhan’ın dinine ve geleneklerine olan büyük saygıyı göstermiştir. Nitekim Ertuğrul Ceylan’ın “Çin Kaynaklarına Göre İslamiyet’in Çin’e Girişi” makalesinde yer verdiği gibi Qing döneminde Müslümanlar için uygulanan politikanın gerilediği ve Müslümanların batı bölgesine hapsedildiği düşünüldüğünde İmparator Qianlong’un Müslüman cariyesine olan bu sevgi ve saygısı Müslümanlar için büyük bir olaydır.
Yeni kaynaklar ışığında efsanelere konu olan İparhan’ın Qing Tarih Kayıtları’nda adı geçen Rongfei olduğu kesinleşmiştir. Çünkü efsanede ve gerçek kayıtlarda adı geçen İparhan ve Rongfei’in ikisi de Hoca soyundan gelmektedir. İkisinin de aile bilgileri birbiriyle uyuşmaktadır. İkisi de Uygur topraklarından Qing sarayına gelmiştir. İslamiyet’e ve geleneklerine olan inançları büyüktür. İki hikâyede de İmparator Qianlong’un onlar adına inşa ettirdiği Hui sarayı, Türk hamamı ve camii vardır. En önemlisi Qing İmparatoru Qianlong’un sadece bir tane Uygur cariyesi olmuştur. O da Rongfei; bizim tabirimizle İparhan’dır.
Açıklmalar:
1 Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Sinoloji Anabilim Dalı.
2 Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Gülçin Çandarlıoğlu, Uygur Devlet-leri Tarihi ve Kültürü, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2013.
3 İki devlet arasındaki birliğin, beraberliğin ve barışın sürdürülebilmesi için evlilik ile arabalık kurma politikasıdır.
4 Tang döneminde Uygur kağanlarına gelin giden üç prenses hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Gülçin Çandarlıoğlu, “Uygur Sarayına Gelin Giden Çinli Prensesler ve Bunun Arkasındaki Politik Gerçekler”, Tarih Dergisi, 28-29 (1975), s. 63-70.
5 Ahmet Kazani (1461-1542), XVI. yüzyılın başlarında Maveraünnehir’de etkili olmuş ünlü Nakşibendî Sufi Piri olarak bilinmektedir. Makhdum-i A’zam al-Kasani al-Dahbidi olarak da bilinmektedir. Soyu, Karahanlılar’dan Burhān al-Dīn Qilīch (Buhaneddin Kılıç, XI. yüzyıl)’a kadar uzanmaktadır. Bkz. B. Babajonov, “Biographies of Makhdum-i A’zam al-Kasani al-Dahbidi, Shaykh of the Sixteenth-Century Naqshbandiya”, Manuscripta Orientalia, 5 (2), 1999, s. 3-8. Makdumzadeler olarak bilinen Ahmet Ka-zani’nin ikinci oğlu Muhammed İshak Veli (d. 1599) Xinjiang bölgesine gelerek burada önemli bir siyasi figür haline gelmiştir. Bölgenin yöneticileri üzerinde büyük bir etki bırakarak birçok mürit kazanmışlardır ve bu tarikata Karatağlık (İshakiyye) denilmiştir. En büyük oğlu Muhammed Emin (d. 1597/98) ise kar-deşinden daha sonra Uygur topraklarına varmıştır. Oğlu Muhammed Yusuf Hoca (ö. 1652/53) ve torunu Afak Hoca (Hidayetullah Hoca, ö. 1693/94) Yarkent’de Aktağlık (Afakiyye). Bkz. Kim Hodong, Holy War in China:The Muslim Rebellion And State In Chinese Central Asia, 1864-1877, Stanford University Press, 2004, s. 8-9.
6 Uygur tarihinde önemli bir yere sahip olan Afak Hoca (? – 1693/94), Kumul ilinde doğmuştur. Babası Muhammed Yusuf Çin sınırı dışında (Semerkant’da) doğduğu için kendisine yabancılar için ayrıcalıklar verilmiştir. Babası Muhammed Yusuf, Altışehir’e geldiğinde büyük babası Ahmet Kazani’nin soyundan gelen akrabaları buralarda Nakşibendi tarikatını yaymışlardır. Ancak Muhammed Yusuf, Gansu bölgesinde Yankand’e ilerleyerek Yarkand Hanlığının desteğini almayı başarmıştır. Babası diğer Nakşibendi tarafından zehirlenerek öldürülünce yerine Afak Hoca geçmiştir. İki tarikat arasında süren çatışmalar sonucunca, Dalai Lama ve Çungarlar’ın desteğini alan Afak Hoca tahtı ele geçirmiştir. Afak Hoca öldükten sonra ise Altışehir üzerinde Aktağlık ve Karatağlık Hocaları çatışmaya devam etmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Rian Thum, “Beyond Resistance And Nationalism: Local History And The Case Of Afaq Khoja”, Central Asian Survey, 31 (3), 2012, s. 295-296.
7 Zhixing Xiao ( 肖之兴 ), “Genju Gugong Dang’an Kao Xiangfei Zhi Fu– Da Xiangfei Shengfu Kaobian ( 根据故宫档案考“香妃”之父 – 答《“香妃”生父考辨》)”, Wenwu, 4 (1981), s. 83-86.
8 1711 yılından 1799 yılına kadar hüküm süren İmparator Qianlong, Qing Hanedanlığı’nın altıncı imparatorudur. Çin tarihinde en uzun süre tahtta kalan imparator olarak da bilinmektedir.
9 Marshall Broomhall, Islam in China: A Neglected Problem, Morgan and Scott Ltd., London 1910, s. 93; Young-Tsu Wong, A Paradise Lost : The Imperial Garden Yuanming Yuan, University of Hawaii Press, Amerika 2001, s. 63. Ayrıca bkz. Gülçin Çandarlıoğlu, “Dilşad Hatun”, Hayat Tarih Mecmuası, Şubat 1966, s. 85-88.
10 Efsanenin esas alındığı kaynak için bkz. Çandarlıoğlu, “Dilşad Hatun”, s. 85-88.
11 Efsanenin esas alındığı kaynak için bkz. Xiaolin Wang ( 王晓琳 ), “Xiangfei de Chuanshuo ( 香 妃 的传 说 )”, Wenshi Zazhi, 1 (2009), s. 70-71.
12 Altın Kurbağa ( 金蟾 ): Feng Shui’de zenginlik ve bolluk sembolüdür. Bereket Kurbağası olarak da bilinir. İyi şans getirdiğine inanılır.
13 Şiirin Çincesi şu şekildedir: “庙貌巍峨水绕廊,纷纷女伴渴香娘,抒诚泣捧金蟾 锁,密祷心中愿未偿。”. Bkz. Xianzhao Liu ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, Minzu Yanjiu, 6 (1985), s. 63.
14 Şiirin Çincesi şu şekildedir: 香娘娘,乾隆间喀什噶尔人,降身不凡,体有香气,性真笃,因恋母归,没于母家。其后甚著灵异,凡妇人求子、女子择婿或夫妇不睦者”,皆往祈祷,“往往有验。.” Bkz. Xianzhao Liu ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, s. 63.
15 Chunbing Odasının Tarihi Zulüm Kayıtları ( 春冰室野乘 ): Qing döneminde yazılmıştır. Qing döneminde yaşayan ünlü kişilerin kulaktan kulağa yayılan ve yazıya dökülen hikâyelerini anlatmaktadır. Kitap içerisinde yer alan olaylar kısa ve öz bir şekilde anlatılmıştır. 143 ciltten oluşmaktadır.
16 Hikâyenin ilk giriş kısmında İparhan’ın kokusu Çince metinlerde şu şekilde tasvir edilmiştir: “回部王妃某氏者,国色也,生而体有异香,不假熏沐,国人号之曰香妃。”. Bkz. Xianzhao Liu ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, s. 63.
17 Xiangfei Portresinin altında yazan yazı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Dongdong Bao ( 包冬冬 ), Shijie Lishi Gongting Zhi Mi ( 世界历史宮廷之谜 ), Huazhi Wenhua Shiye Youxian Gongsi, Taibei 2012, s. 288.
18 Xianzhao Liu ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, s. 63.
19 Giuseppe Castiglione (1688-1766), Qing Hanedanlığı imparatorları Kangxi, Yongzheng ve Qianlong dönemlerinde Qing sarayına hizmet vermiş İtalyan asıllı saray ressamıdır.
20 Ayrıntılı bilgi için bkz. James A. Millward, “A Uyghur Muslim in Qianlong’s Court: The Meaning of the Fragant Concubine”, The Journal of Asian Studies, 53 ( 2), 1994, s. 433. Bu resmin altında yer alan açıklama-da efsanenin konu alınması bu resmin İparhan’ın temsili resmi olduğunu akla getirmektedir. Çünkü bu resim İparhan’ın sarayda olduğu dönemde yapılsaydı mutlaka açıklamada Xiangfei adı yerine Rongfei adı yer alırdı.
21 Xianzhao Liu ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, s. 64.
22 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, Gugong Bowuyuan Yuankan, (2) 1980, s. 12.
23 Gui ren ( 贵人 ): Cariyelerin saraya kabul edildikten sonra aldığı ilk unvandır.
24 Fei ( 妃 ): 2. Dereceden cariyelere verilen unvandır.
25《清史稿.后妃传》 记载:“容妃,和卓氏,回部台吉和札赉女。初入宫,号贵人。累进为妃。薨。”. Bkz. Bing Cao ( 曹冰 ), “Xiangfei Xiju Shuo, Xiangfei Beiju Shuo, Xiangfei Rongfei Shuo, Xian-gfei de Ge Zhong Jia Shuo Youyi Wuyi Banjing Le Duo Ge Diming Yicai ( 香妃喜剧说 香妃悲剧说 香妃容妃说 香妃的各种假说有意无意扮靓了多个地名异彩 )”, Zhongguo Diming, 6 (2013), s. 40.
26 Amursana (1723-1757), Cungarya’nın işgalinden sonra Cungar bölgesinin gerçek yöneticisinin kendisi olduğunu iddia etmiştir. Bunun üzerine İmparator Qianlong, vassalı olarak Amursana’yı bölgeye atamıştır. Ancak İmparator’un eninden sonunda kendisi öldüreceğinden şüphe eden Amursana, 1757 yılında Qing’e karşı ayaklanmıştır. Bkz. Konuralp Ercilasun, Ch’ing Hanedanı Zamanında Kâşgar (19. Yüzyıl Başına Kadar), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2003, s. 50. Kalmuklar’ın en son hanı olarak bilinen Amursana, Çin ile olan savaşta İli’ye kaçmıştır. 1757 yılında bir hastalık nedeniyle vefat ettiği bilinmektedir. Bkz. Cibek Irımbek Kızı, Geçmişten Günümüze Kalmukların Dinî Tarihi ve Halk İnanışları, Ankara Üniversitesi sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Li-sans Tezi, Ankara 2011, s. 24-25.
27 Hocalar Devri ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Ercilasun, Ch’ing Hanedanı Zamanında Kâşgar (19. Yüzyıl Başına Kadar), 46-52.
28 Kazak Özerk İli, Sincan Uygur Özerk bölgesinin kuzey doğusunda yer almaktadır.
29 Fu Guogong ( 辅国公 ): Qing döneminde İmparatorluk aile üyelerine, imparatorluk ailesinin uzaktan akrabalara ve vassallara verilen altıncı dereceden soyluluk unvanıdır.
30 Taiji ( 台吉 ): Ming ve Qing döneminde soylulara verilen unvanlardan birisidir. Qing döneminde Taiji unvanı genellikle Cengiz Han’ın soyundan gelenleri nitelendirmek için kullanılmıştır. Unvan, babadan oğla geçmektedir. “Prens, han, kağan” anlamı taşımaktadır.
31 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, Gugong Bowuyuan Yuankan, (2) 1980, s. 12.
32 Pin ( 嫔 ): 3. dereceden cariyelere verilen unvandır.
33 Millward, “A Uyghur Muslim in Qianlong’s Court: The Meaning of the Fragant Concubine”, s. 435.
34 İmparator Qianlong döneminde 1 liang ( 两 ), 37,40 grama denk gelmektedir. 300 liang ise 11.220 grama, yaklaşık olarak 11 kiloya denk gelmektedir.
35 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, s. 12.
36Huihui ( 回回 ) kelimesi Çin’in batı bölgesinde yaşayan Uygurlar için kullanılan “Huige ( 回纥 )” veya “Huihu ( 回鹘 )” kelimelerinin ses değişiminden türetilmiş bir kelimedir. Bkz. Ertuğrul Ceylan, “Çin Kaynaklarına Göre İslamiyet’in Çin’e Girişi”, Current Research in Social Sciences, 2(2), 2016, s. 28. Hui bölgesi ( 回部 ), Qing döneminde Tanrı dağlarının güneyinde kalan Uygur topraklarına verilen addır. Hui-jiang ( 回疆 ) adıyla da bilinir.
37 Bao Yue Lou (Kıymetli Ay Köşkü, 宝月楼 ), 1758 yılında İmparator Qianlong tarafından inşa ettirilmiş-tir. Efsaneye göre bu bina, İparhan için yaptırılmıştır. Binanın inşası tamamlandıktan sonra ay ışığını en güzel yansıtan yerde bulunduğu için köşke İmparator tarafından “Bao Yue Lou” adı verilmiştir.
38 Tang döneminde İslamiyet’in Çin’e girmesiyle beraber Çin’e gelen Araplar ve Persler sonraki dönemlerde Huizu ( 回族 ) olarak isimlendirilecek bir etnik yapının temelini oluşturmuşlardır. Ancak Yuan dönemine gelindiğinde Araplar ve Perslerin dışında İslamiyet’e inanan birçok farklı ulus ortaya çıkmıştır. Bu da Yuan döneminde tüm Müslümanlar için kullanılan Huihui kavramını ortaya çıkarmıştır. Ming döneminde ise Müslümanlar Çin’in çok uluslu sosyal yapısının bir parçası olmuşlardır. Ayrıca bu dönemde Huihui kelime-si resmi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Çin’de İslamiyet ve Hui ulusu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Ceylan, “Çin Kaynaklarına Göre İslamiyet’in Çin’e Girişi”, s. 27-36.
39 Tushuo Tianxia Tansuo Faxian Bian Weihui (《图说天下.探索发现》编委会 ), Zhongguo Shi Da Chu-anqi Di Wang ( 中国十大传奇帝王 ), Jilin Chuban Jituan Chuban She, Changchun 2009, s. 353.
40 Yu Lu ( 陆 娱 ), “Guanyu Xianfei de Shenshi de Tanjiu ( 关于香妃身世的探究 )”, Bangongshi Yewu, 4 (2006), s. 47.
41 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, s. 12.
42 Yuan Ming Yuan ( 圆明园 ): Bugün Pekin’in kuzeybatısında yer alan Haidian bölgesinde inşa edilmiştir. Büyük İmparatorluk Bahçesi Yuan Ming Yuan, bahçe içerisine inşa edilen peyzajlar, göletler, kanallar, saraylar, salonlar, odalar, büyük kütüphane ile beraber devasa muhteşem yapıtlardan biri olma özelliği ta-şımaktadır. XVIII. yüzyılda İmparator Kangxi’nin emriyle inşa edilmeye başlanan yazlık saray, İmparator Yongzheng döneminde göl, gölet, oluk ve tepeler eklenerek genişletilmiştir. İmparator Qianlong döneminde bahçedeki manzara noktaları elliye çıkarılmıştır ve 5 bahçeden oluşmaktadır. 1860 yılında İngilizler ve Fransızlar tarafından büyük zarara uğramıştır. 1976 yılında Yuan Ming Yuan’den kalan kalıntılar koruma altına alınmış ve 1980 yılından itibaren koruma altındaki bölge ziyaretçilere açılmıştır. Yuan Ming Yuan hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Young-Tsu Wong, A Paradise Lost: The Imperial Garden Yuanming Yuan, 20-23, 188.
43 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, s. 13.
44 Enfiye: Kurutulmuş tütünden yapılan ve buruna çekilen keyif verici, aksırtıcı toz, burun otu.
45 Bir top, Çincede bir pi ( 疋 ) ile gösterilmektedir. Bir pi yaklaşık olarak 33,33 metreye denk gelmektedir.
46 Muslin: Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş türü.
47 Zhixing Xiao ( 肖之兴 ), “Genju Gugong Dang’an Kao Xiangfei Zhi Fu– Da Xiangfei Shengfu Kaobian ( 根据故宫档案考“香妃”之父 – 答《“香妃”生父考辨》)”, s. 84.
48Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, s. 10.
49 Shanpu Yu ( 于善浦 ), “Guanyu Xiangfei Chuanshuo de Bianwei ( 关于香妃传说的辨伪 )”, s. 10.
50 Kaşgar’da bulunan bu mezar “Xiangfei Mezarı” olarak adlandırıldığı için metinde mezarın orijinal adına sadık kalınacaktır.
51 Tushuo Tianxia Tansuo Faxian Xilie Bian Weihui (《图说天下.探索发现系列》编委会 ), Qing Gong Mishi ( 清宫秘史 ), s. 199.
52 Hengnian Dong ( 董恒年 ), Meili Xinjiang ( 美丽新疆 ), Lantian Chuban She, Beijing 2014, s. 193.
53 Hengnian Dong ( 董恒年 ), Meili Xinjiang ( 美丽新疆 ), s. 197.
54 Tushuo Tianxia Tansuo Faxian Xilie Bian Weihui (《图说天下.探索发现系列》编委会 ), Qing Gong Mishi ( 清宫秘史 ), s. 199.
55 Dongdong Bao ( 包冬冬 ), Shijie Lishi Gongting Zhi Mi ( 世界历史宮廷之谜 ), Huazhi Wenhua Shiye Youxian Gongsi, Taibei 2012, s. 283.
Kaynaklar
BABAJONOV, B., “Biographies of Makhdum-i A’zam al-Kasani al-Dah-bidi, Shaykh of the Sixteenth-Century Naqshbandiya”, Manuscripta Orienta-lia, Vol. 5/ No. 2, 1999.
BAO, Dongdong ( 包冬冬 ), Shijie Lishi Gongting Zhi Mi ( 世界历史宮廷之谜 ), Huazhi Wenhua Shiye Youxian Gongsi, Taibei 2012.
BROOMHALL, Marshall, Islam in China: A Neglected Problem, Morgan and Scott Ltd., London 1910.
CAO, Bing ( 曹冰 ), “Xiangfei Xiju Shuo, Xiangfei Beiju Shuo, Xian-gfei Rongfei Shuo, Xiangfei de Ge Zhong Jia Shuo Youyi Wuyi Banjing Le Duo Ge Diming Yicai ( 香妃喜剧说 香妃悲剧说 香妃容妃说 香妃的各种假说有意无意扮靓了多个地名异彩 )”, Zhongguo Diming, 6 (2013), s. 40-41.
CEYLAN, Ertuğrul, “Çin Kaynaklarına Göre İslamiyet’in Çin’e Girişi”, Current Research in Social Sciences, 2(2), 2016, s. 27-36.
ÇANDARLIOĞLU, Gülçin, “Dilşad Hatun”, Hayat Tarih Mecmuası, Şu-bat 1966.
ÇANDARLIOĞLU, Gülçin, “Uygur Sarayına Gelin Giden Çinli Prenses-ler ve Bunun Arkasındaki Politik Gerçekler”, Tarih Dergisi, 28-29 (1975), s. 63-70.
ÇANDARLIOĞLU, Gülçin, Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2013.
DONG, Hengnian ( 董恒年 ), Meili Xinjiang ( 美丽新疆 ), Lantian Chu-ban She, Beijing 2014.
ERCİLASUN, Konuralp, Ch’ing Hanedanı Zamanında Kâşgar (19. Yüzyıl Başına Kadar), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanma-mış Doktora Tezi, Ankara 2003.
GILKISON, Aaron M., Soul Of The Mazar: The Khoja Afaq Mausoleum (1600s To The Present) And Uyghur Collective Memory, Unpublished Mas-ter’s Thesis Miami University, Oxford, Ohio 2013.
HODONG, Kim, Holy War in China:The Muslim Rebellion And State In Chinese Central Asia, 1864-1877, Stanford University Press, 2004.
KIZI, Cibek Irımbek, Geçmişten Günümüze Kalmukların Dinî Tarihi Ve Halk İnanışları, Ankara Üniversitesi sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanma-mış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2011.
LİU, Xianzhao ( 刘先照 ), “Lishi Shang de Rongfei yu Yishu Shang de Xiangfei ( 历史上的容妃与艺术上的香妃 )”, Minzu Yanjiu, 6 (1985), s. 62-67.
LU, Yu ( 陆 娱 ), “Guanyu Xianfei de Shenshi de Tanjiu ( 关于香妃身世的探究 )”, Bangongshi Yewu, 4 (2006), s. 46-47.
MILLWARD, James A., “A Uyghur Muslim in Qianlong’s Court: The Meaning of the Fragant Concubine”, The Journal of Asian Studies, Vol. 53, No. 2 (1994), s. 427-458.
THUM, Rian, “Beyond Resistance And Nationalism: Local History And The Case Of Afaq Khoja”, Central Asian Survey, Vol. 31, No. 3, 2012, s. 293-310.
TUSHUO TİANXİA TANSUO FAXİAN BİAN WEİHUİ (《图说天下.探索发现》编委会 ), Zhongguo Shi Da Chuanqi Di Wang ( 中国十大传奇帝王 ), Jilin Chuban Jituan Chuban She, Changchun 2009.
TUSHUO TİANXİA TANSUO FAXİAN XİLİE BİAN WEİHUİ (《图说天下.探索发现系列》编委会 ), Qing Gong Mishi ( 清宫秘史 ), Jilin Chuban Jituan Youxian Zeren Gongsi, Changchun 2008.
WONG, Young-Tsu, A Paradise Lost: The Imperial Garden Yuanming Yuan, University of Hawai‘i Press, Amerika 2001.
XİAO, Zhixing ( 肖之兴 ), “Genju Gugong Dang’an Kao Xiangfei Zhi Fu- Da Xiangfei Shengfu Kaobian ( 根据故宫档案考“香妃”之父 – 答《“香妃”生父考辨》)”, Wenwu, 4 (1981), s. 83-86.